Sujet précédent :: Sujet suivant |
Auteur |
Message |
mafilou
Inscrit le: 04 Sep 2006 Messages: 15 952
|
|
Revenir en haut |
|
|
vahe2009 Modérateur Général
Hors ligne
Inscrit le: 07 Nov 2009 Messages: 28 221
Point(s): 79 636 Moyenne de points: 2,82
|
|
Revenir en haut |
|
|
mafilou Administrateur
Hors ligne
Inscrit le: 04 Sep 2006 Messages: 15 952
Point(s): 47 809 Moyenne de points: 3,00
|
Posté le: Ven 17 Juin 2016 - 17:01 Sujet du message: Dadyan Ailesi, asırlar boyunca… |
|
|
... et en français cela donne :
La famille Dadian au cours des siècles
_________________ Emeğe saygılı olun, alıntılarınızda link gösterin ...
|
|
Revenir en haut |
|
|
mafilou Administrateur
Hors ligne
Inscrit le: 04 Sep 2006 Messages: 15 952
Point(s): 47 809 Moyenne de points: 3,00
|
Posté le: Jeu 12 Jan 2017 - 00:51 Sujet du message: Dadyan Ailesi, asırlar boyunca… |
|
|
The Dadyan’s Mansion The Treaty of Saint Stefanos (March, 3 1878) is one of the most significant reminders of Yesilkoy (Makriköy). This treaty which had a critical role in the Ottoman History was signed in Dadyans’ Mansion which belonged to a wealthy Armenian family of the period.
Le Manoir des Dadyan Le traité de Saint-Stefanos (Mars, 3 1878) est l'un des plus significatifs rappels de Yeşilköy (Makriköy). Ce traité qui avait un rôle critique dans l'histoire de l'Empore Ottoman était signé dans le Manoir de Dadyan, appartenant à une riche famille arménienne de l’époque.
Dadyan Konağı Aziz Stefanos (3 Mart 1878) Antlaşması Yeşilköy’ün (Makriköy) önemli hatırlalarından biridir. Osmanlı Imparatorluğu tarihinde kritik bir rolü olan bu antlaşma, dönemin zengin Ermeni ailelerinden olan Dandyanların Konağı’nda imzalanmıştı. _________________ Emeğe saygılı olun, alıntılarınızda link gösterin ...
|
|
Revenir en haut |
|
|
mafilou Administrateur
Hors ligne
Inscrit le: 04 Sep 2006 Messages: 15 952
Point(s): 47 809 Moyenne de points: 3,00
|
Posté le: Jeu 12 Jan 2017 - 01:10 Sujet du message: Dadyan Ailesi, asırlar boyunca… |
|
|
Surp Asdvazazin Ermeni Kilisesi (Bakırköy-Istanbul) duvarı Allahsızlar tarafından kirletildi.
Burası bir ibadethane ve tarihi bir yapı olduğunu TC devleti vatandaşlarına anlatmakla yükümlüdür. - NDLR Hovahannes Dadyan tarafından 1844'te inşa edilen kilise (Ծնունդ Սուրբ Աստուածածնի Եկեղեցի) 1847 yılında fermanla onarılmıştır. 1999'da yeniden bir onarımdan geçen kilise İstanbul Ermeni Patriği II. Mesrob tarafından ibadete açılmıştır. Kilise bahçesine Dadyan Ailesi mensupları gömülüdür.
_________________ Emeğe saygılı olun, alıntılarınızda link gösterin ...
|
|
Revenir en haut |
|
|
mafilou Administrateur
Hors ligne
Inscrit le: 04 Sep 2006 Messages: 15 952
Point(s): 47 809 Moyenne de points: 3,00
|
Posté le: Lun 27 Jan 2020 - 03:01 Sujet du message: Dadyan Ailesi, asırlar boyunca… |
|
|
mafilou a écrit: | .../...
Hariciye Nazırı Artin (Harutyun - Karekin) Dadyan Paşa (Յարութիւն փաշա, Արդին Գարեգին Տատեան 1830-1901)
Ailenin en önemli, yetenekli simalarından biri de kuşkusuz Hovhannes (Ohannes) Dadyan'ın oğlu Harutyun Artin Paşa’dır; 5 Nisan 1830 yılında Aya Stefano’da doğar. İlk öğrenimini özel olarak alır.Öğrenimine Fransa'da devam eder, Saint Barbe ve Louis le Grand kolejlerinden sonra yüksek öğrenim görüp Sorbonne Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler ve siyaset alanında öğrenim görür. 20 yaşında döner ve Cezayirliyan Amira’nın kızkardeşi Takuhi ile evlenir.
Bir ara işgal ettiği mevki başka bir kıymetli unsur olan NERSES BEY'e tevdi edildiğinden Artin Bey, Ulah Buğdanı komiseri bulunan Saffet Paşa'nın genel sekreteri daha sonra Paris Büyükelçiliği Umum sekreterliği (1860), Paris Büyükelçiliği ve Cenevre Büyükelçiliği görevlerinden sonra Odesa, Ispanya’da bulunur. Londra ziyaretinde sultan Abdülaziz'in sekreterlik görevinde bulunur. Istanbul'a dönünce Hariciye Nezareti Muhaberat Kalem Müdürlüğüne getirilir. 1880-1888 yılları arasında hariciye nezareti müşteşarı olur. Daha sonra Şurayı Devlet'in kurulmasıyla kendisine azalık verilir, Orman müdürlüğüne, 6. Daire Başkanlığına (Beyoğlu Belediye Başkanlığı) ve Maliye Nezareti (Maliye Bakanlığı) müsteşarlığı görevlerine getirildikten sonra asıl ihtisas alanı yüksek ve mesuliyetli bir makam olan Hariciye Nezareti'ne (Dışişleri Bakanlığı) müsteşar olarak atanır. Sultan II. Abdülhamit'in çocukluk arkadaşı da olması, sadakatı ve liyakatı takdir edilir ve sultanın güvenini kazanır. Vezir olarak taltif edilir. Couronne de Prus, Yunanistan’dan Saint Sauver nişanı alan Artin Dadyan, 1897 yılında da Nişan-ı OsmanՏ. Nişan-ı MecidՏ. Nişan-ı Iftihar nişanlarına layık görürlür.
Bu görevini tam 25 yıl sürdüren Artin Dadyan Paşa 23 Ekim (7 Ekim) 1901’de Şişli'deki köşkünde kalp yetmezliğinden vefat eder. Paşanın cenazesi Sultan II. Abdülhamit'in isteğiyle çok görkemli bir şekilde Beyoğlu Üç Horan Kilise'sinde bizzat Patrik Ormanyan tarafından yapılır ve naaşı Beşiktaş Ermeni Kilisesi'nin avlusuna defnedilir. Öjeni (Էօժէնի), ve Isguhi (Իսկուհի evlendikten sonra Nakaşyan - Նաքաշեան) adlı iki kız çocuğu, Diran (Տիրան) adında da bir oğlu olur.
Artin paşa Istanbul Ermeni cemaati içinde önemli görevler alır, patrikhane eğitim şurası, patrikhane tüzüğü hazırlama komisyonu, Beşiktaş Makruhyan Okulu mütevelliliği bunlardan birkaçıdır.
Artin Dadyan Paşa hakkında eski Moskova sefiri Galip Kemali Bey şunları söylemektedir: "Hariciye Müsteşarı; Abdülmecit zamanından itibaren Osmanlı devletinin barutçubaşılık gibi büyük bir emniyet ve kazanç mevkiini ellerinde tutan Dadyan ailesi evladından, Artin Dadyan Paşa idi. Pederim beni bu zata takdim etti idi. Birkaç hafta sonra, imzalanacak veya parafe edilecek (sah çekilecek) evrakla yanına girdiğim birgün: "bugünlerde telgraf muhaberatı sıkıştı. Gecikmelere meydan kalmaması için günde iki saate şifre kalemine devam ediniz" demiş ve çok geçmeden akşam yemeğini Artin Paşa, zevcesi Takuhi hanım, oğlu Diran Bey'le birlikte yer, gece yarısına kadar yukarıda salonda üçümüz birer koltuğa oturarak ellerimizde birer yelpaze, hem sivrisinekleri kovar, hem de serinlemeğe çalışarak telgrafların gelmesinin beklerdik. Hanım ekseriya daha evvel kalkar gider, Paşa ise tatlı sohbetlerinde devam ederdi... Paşa dairede daima siyah İstanbulin giyer, konağına gelince; başında kolalanmış ve Aziziye kalıbına çekilmiş dantelden bir takye, üstüne dizlerine kadar gelen beyaz ketenden bol bir pantolon ve dizine kadar çıkan beyaz bir çorap, pantolonun üstüne yine beyaz yukarıdan aşağıya kadar ikili bir yelek, ve en üstüne de beyaz bir Şam hırkası giyerdi.. Telgraflar muhakkak, şimdiki saate göre, ondan sonra gelir, ben onları açar Paşaya götürürdüm. Mühimlerini hemen bana türkçeye çevirerek - o zamanlar bütün siyasi muhaberat fransızca yapılırdı- dikte eder, ben yazar ve bir zarfa koyarak mabeyin başkitabetine, nöbetçi kavasla gönderirdim. Telgrafın asilleri ise ferdası gün Hariciye -Nazırına takdim edilirdi... Artin Paşa'nın fransızcası kadar türkçeye tercümesi kuvvetli olduğunu bu suretle anladım". Artin Paşa vazifeşinas bir adam olmakla beraber, millet işlerinde de yardımı dokunurdu. Abdülhamit gibi çok titiz ve gayet hassas bir sultanla iyi barınmış ve vazife görmüş olması etrafını ve uzağı gören bir devlet adamı olduğu pekala anlaşılır. Millet işlerinin en buhranlı zamanlarında bile Sultanı teskin etmiye ve bütün mesuliyeti üzerine almaktan ürkmemiş, böylelikle amirinin daha da sevgisine mazhar olmuştur. (7)
.../... |
Յարութիւն Փաշա Տատեան
http://ararat.asj-oa.am/7287/1/437.pdf _________________ Emeğe saygılı olun, alıntılarınızda link gösterin ...
|
|
Revenir en haut |
|
|
|
|